Hüzün Nickleri

26 Ocak 2008 Cumartesi

Elinden kurtulup uçan bir kuşa benzer aşk, bazense elinde çok tutup
öldürdüğün bir kuşa.En yorgun olduğun bazı sabahlar bile uyandırır belki seni. Ama ne hoştur onunla uyanmak, ne hoştur ona yakın olmak. Belki de uçup kaçırmaktan
korkuyorsun ona aşkını söyleyince, o güzelliği biraz daha seyredeyim
istiyorsun onu uçurmadan. Ama bir sabah olur ki uyanamamışsındır onun
sesiyle, pencereye çıkıp puslu gözlerle aramışsındır. Biraz sonra gelirdi
nasılsa önemli değil. Beklemeler devam eder pencere önünde, ama hava artık
kararmıştır. Onu görmeden gelen bir gece ne kadar da hüzünlüymüş meğer.
Ertesi sabah yine bir hüzünle uyanırsın, yoksa seni terk mi etmişti, hem de
onca aşkına rağmen? Şimdi ondan ne bir haber kalmıştır ne de bir başka iz,
kalakalmışsındır ondaki o büyük aşkla. Halbuki tam onun gittiği gün tüm
cesaretini toplayıp onu sevdiğini söylemeyecek, Ona olan aşkını yüzüne
haykırmayacak mıydın?

Günlerden bir gün o kuşa yine denk gelirsin. Ama her zamanki cıvıl cıvıl
öten kuş değildir artık O. Ağlamak istersin hani ağlayamaz, dokunmak
istersin hani dokunamazsın. Tüm ateşini atarsın içine, onca sevgini
hapsetmeye çalışırsın bedenine. Ama artık aşkını Ona anlatmanın da faydası
yoktur, Ona delice yanmanın da. Çünkü o kuş artık başkalarının elinde,
başkalarının kafesindedir, ve bir daha da senin olmayacaktır